| 27 Nisan 2012 Cuma

Ata Demirer ' in Berlin Kaplanı filmi internete düştü.. Eğer internetten film izlemeyi seviyorsanız size www.iyifilmdizi.com ' u önereceğim.. Bir çok türde ki filmleri izleme şansınız olacaktır.

Film Konusu : Ata Demirer, yeni filmi Berlin Kaplanı’nda kariyeri boyunca hiçbir maçını kazanamayan bir boksörü canlandıracak. Efsane boksör Mike Tyson’dan ilham alıp koluna geçici dövme yaptıran Demirer’in yeni filmi yine komedi olacak.

Film Linki :  Berlin kaplanı izle

Fark Ediş..

| 23 Şubat 2010 Salı

19/02/2010 Saat 23:20
Fark Ediş..

Bugün yine fark ettim tıpkı eskiden yaşadığım fark edişler gibiydi.. Uyandığı mı?
Tarifini bile yapadığım kendimi başkalarına sorar mış gibi yaparak bulmaya çalıştığım, o zor ama sabit olmayan, evet diyebilen, asla demeyen, rahat ama kendisi ile mücadele edebilen birini aramakla oyalanan uyur gezer pozisyonunda biriydi.
Fark ettim bu sefer ki uzun sürdü.
Neyi beklediğimi biliyor gibi yapıyor aslında beklediğim şeye hazır olmadığım ve beklediğim şeyi bilmiyor olduğumun da farkındayım.
Birşeyler seni kurtarmaya gelecek minik ve yaramaz çocuk :)
Bunun ile büyüdük öğrendikte..

Büyüdüm.. Tam tamına 25 yaşındayım. Abiyim.. Her yerde abiyim. Küçüğle büyüğü ile. Senaryoya fena takıldım. Yardım almama gerek kalmıyor. Başarılıyım.
Bir yandan da boş işlerle uğraştığımın farkındayım ama inadına bu şekilde olması gerektiğini düşünüyorum. Fark edilmek istemiyorum da ondan. :)

Evet herşey değişiyor ve değişim tamamlandığında ister istemez fark ettiriyor kendini. Uyanmak ta güzel uyumamak daha güzel olurdu.
Her zaman ki bi son söz..
Her gördüğün göründüğü gibi görünmez.

Dibe Vuruş..

| 20 Şubat 2010 Cumartesi

08/09/09 Saat 01:32
Dibe Vuruş..

:) Gülmek istiyorum, beceriyorumda.. Sahte gülüşler, sahte kişilik, sahte görünüş. Güçlü gibi. Ne oldu. Teker teker ve hissettirmeden geldi bombalar.. Tek tek acımasızca yağmaladılar beni.
Geçtiğimiz haziran ayında ciddi bir trafik kazası geçirdim. Emanet bir araç ile müthiş ve olağan üstü taklalar attım. :) Hala dönüyor, hala da yapmak istiyor gibiyim. Makara ya vurmak istiyorum ya rahat hissediceğim güya kendimi. Yaklaşık 10.000 TL zararım oldu. Belki de daha fazla olacak. Bombalar öyle ardı ardına patlıyor ki bu skandallara sesim bile çıkmıyor neredeyse.
Kötü başlayan ve kötü ilerleyen ve yine kötü bitecek bir de evliliğim var. 25 Şubat ta ikinci duruşmam var. Umarım artık kaldığım yerden başlamama izin verir hayat.
Daha 25 yaşındayım.
Umarım görüşürüz. Gidecek olsamda.. :)


(kış çiçeği olsam serin sulara atsam donup baksam sana sorsam soğuk mu? Soğuk bir gece olsam yalnızları yaksam) => Dehan - Nedir Aşk ?

Bahar Kelebeği

| 7 Temmuz 2009 Salı



Gözyüzü güzel her yer böcük.. :))
Elimde makinam ve her zaman ki gibi aynı yerlerde geziyorum ama her defasında başka başka kareler yakalıyorum.. Sizde fotoğraf makinaları ile ilgileniyorsanız deneyin aynı yerlerde fotoğraf çekin her zaman farklı olacak çektiğiniz fotoğraflar..

Bu aralar işler yoğun zaten yazmıştım ama stres atmak için sokaklarda yetmiyor.. Ya da bana göre değil sanki.. Aklımda onca soru işareti varken düşünceli bir adam sıfatında takıldığımdan sokaklar da boşluğumda bana yardımcı olamıyor. Hatta daha fazla sıkıntı veriyor.. Sanırım bir kaç ay kendimi uzaklaştırmam gerekiyor bazı şeylerden.
Evet öyle olması gerekiyor böyle bir karar aldım kendimce.. :))
Meyra nın ağladın ya adlı bir parçası var yeni albümünde, bir değil birçok kişi ile yaptı düetler var o parçaya.. Yalnız cemil Demirbakan ile yaptığı düet fefkalade olmuş..

Yaş ilerledikçe rakamlar tık tık birer birer basamak atlarken herşeyin aynı yürümediğinin farkına vardığınızda kendinize ve hayata karşı sorumluluklarınızın da arttığını anlıyorsunuz.. Anladım :)) Belki de biliyordum ama işime gelmiyordu..
Umarım sonu güzel biter..

Havada ki Baloncuklar..

| 3 Temmuz 2009 Cuma


Uzun zaman oldu yazmayalı bloğuma.. Yaz mevsiminin gelmesi ile iş hayatım daha yoğun bir hal aldı. Eee tabi yoğun olunca boş zamanlarımı daha çok sosyaleşmek yada stres atmak için, yaz havasını solumakla geçiriyorum. :) Yani akşamları kendimi sokaklara qatıyorum :)) Havalar sıcak, sıcak ama Silivri'ye pek rağbet yok gibi. Belki bu cümleyi kurmak için daha erken ama her sene silivri'ye olan ilgi düşüyor gibi. Ya da insanlar para harcama yerine kazanmak için gelmiyorlar..
Neyse Temmuz ayına daha yeni ayak bastık umarım temmuz ayı uğurlu gelir silivri'ye..




Ortala



Ortala

uçurumun tepesinde

| 19 Mayıs 2009 Salı


Ortala

Uçmak dere köyüne daha varmadım.. Yollar o kadar kötü ki içimdeki ses boşver zafer dön geri arabayı daha yeni aldık anasını ağlattın yeter yuh falan yani o kadar triplik bir yoldu.. Neyse sağda bir tabela Paraşüt ile atlama sahası yazıyor.. Hadi gezelim görelim yaptım yaa çıkalım bakalım manzara daha iyi gözükür diye çıktım tırman tırman o gün arabanın ön takım dağıldı arkadaşlar.. Gidin görün diyorum ama araba kiralayın öyle gidin hani fantastik bir macera yapalım diyenlerdenseniz eğer ? :) Ama yok sıkıldık artık hep eğlence hep aynı şeyler biraz gizem falan istiyorum diyorsanız ee gidin o zaman :)

Daha çok var foto ayrıca anlatacak çok şey var..







Önizledim..

| 17 Mayıs 2009 Pazar



Selam beni okuyan tüm insanoğluna.. :))
Geçen hafta salı günü izinli olduğum gün tekirdağ’a gittim. Aslında aklımda bile değildi Tekirdağ veya birkaç saatlik bir yolculuk.. Ama esti yaptım demesinden hoşlanan bir kişiliğim olduğu için benim tarafından onaylanan bir durum yani.. :)
Uçmak dere diye bir köy var Tekirdağ sınırları içinde. Çok uzun zaman oldu oraya gitmeyeli daha doğrusu köye kadar ulaşamamıştım ilk gidişimde. Benim güzel kankam, canım kankam biricik arkadaşım ile zamanında yani 2003 senesinde esti yaptık dediğimiz bir zamanımzda bir gece nereye gidiyoruz bırak gitsin dediğimiz bir gecede keşfettiğimiz güzel ama sakin, ama o kadar da gizemli ve görülesi yere isabet ettiğimiz bir yolculuktu.. :) Şimdi ammada bir kelimesini kullanmışsın dedin anlıyorum sen kapat bu sayfayı hadi uza gülüm.. :)
Neyse her zaman arkadaşlarıma değer vermişimdir ama Hüsam benim için çok başka çok farklı.. O akşam yada gece desem yeridir. Kafamız iyi gibi.. Edirne koyduk yolculuğun adına.. Ama dedikki uzatalım yolu inadına olsun ama uzasın tamam uzasın ve sahil yolunu şeçtik. Seçtik derken bilmiyoruz tabi sahil yolunu falan durumu esti ya estiyse tutar belki.. Çok karışık oldu boşver sen okumana bak sonu güzel olucak inş.. :))
Bozuk yollardan geçiyoruz arabanın anasını ağlıyor farkındayım o kadar bozuk yani yollar.. Nasıl olduysa köy içinde biri çıktı karşımıza dedik ki “Edirne nerde usta “ adamın kafası iyi ohoo ah be güzelim siz nerden girdiniz burlara dur bakim buradan giderseniz Şarköy sonra İpsala yolu falan sayıkladı ve tarifini yaptı düz devam edin bu yol sizi istediğiniz yola çıkaracak dedi. Oysa biz o anda uçmak dere denilen köydeymişiz. :) Neyse devam ediyoruz yola. Ama devam etmesine edeceğimde yolda kocaman kaya parçaları çıkıyor bir, iki yeter yani dedim sonunda hayır hava da öyle bir karanlık öyle karanlık arabanın farları anca yolu gösteriyor ama sis varmış gibi bulanık bir hava.. Durdurdum aracı indik araçtan sahile doğru dödüm ve işemek istedim yahu işiyorum ama ses yok :)) Hayda kanka dedim bide sen işe :) bakayım senden ses gelecek mi? Yok ses falan :) Taş attık yine ses gelmiyor? :) Biz öyle bir yerde imişiz ki uçurum tepesinde uzun bir süre takıldıktan sonra orada dalga seslerinin geldiğini fark ettik.. Korktuk ve doğru geriye dönerek normal yoldan gitmeye kara verdik. Ama her zaman uhde olmuştur benim i,çin uçmak dere.. Gündüz gözü ile gidip görmek ve tekrar yaşamak orada ki heyecanı.. Aynı heyecanı yaşatmadı bu sefer ki ama gittim. Gördüm hani görmek için gidilir ama gidilmesi gerektiği için gidilmez. Daha fazla fotoğraf ile anlatacağım size ama şimdilik birkaç fotoğrafı atıyorum..

Bırakalım uçmak dere uçmaz dereyi falan..
Birgün olur da bu yazılarım okunmak için okunursa diye, o niyetle yazdığım bir blog bu arkadaş.. Bilmem adli makamlar okur diye düşündüğüm için arkamda bırakacağım bir gizemli pc ve bu blog olacak sanırım.. Soru sormayın ne oluyoruz falan cevap vermiyeceğim emin olun. Şansımı deniyorum. Belli bir sistemin altında yönetiliyor ve yaşıyoruz. Ve şimdi o sisteme yenik düştüğüm zamanlarımı yaşıyorum. Ama fark etmez. Hiç fark etmez.
Hani aşık olduğumu sandığımı ve şiirler yazdığım kara saşlı bir güzel vardı önce ki yazılarımda.. Umut ta vermek yanlış olur değil mi? Şimdi bıraktım onu.. Umudu olmayan bir insan neden umut versin ki?? Neden bile bile üzeyim ki onu.. Neden hayattan soğutacak neden olayım ki? İnanın bu yazıları yazarken hala bir umut gelecek gibi hissediyorum.. Ama olmaz sa.. İşte olmazsa dediğim zamanda kurtuluş olarak bulduğum çözümleri deneyeceğim. Hayata sisteme heryeşeye yanlış belki bu çözüm ama sonunda adımı hatırlatmayacağım..
Sigaram da bitti.. Şimdi uyuz olurum neyse önemli değil :)
Umutsuz insan tehlikelidir.. Bu da benim sözüm olsun…
Sona yaklaşıyoruz.. Bundan sonra ki yazılarımda hayatıma ve sisteme laf sokacağım isteyen okur istemeyen okumaz.. Sevgilerimle..
Ve.. Her insan mutlu olmak için savaşıyor.. Bunun bilincindeyim.. Sahtekarından tutunda kadın pazarlayan pis işlere girmiş insanlara kadar.. Herkes mutlu olmak için savaşıyor ama.. Ama bazısı ömür boyu mutluluk için savaşıyor.. Bazısı içki masasında yada kısa süreli mutluluk için.. Ben onlardan biri değilim.. Olamam ki.. Yapamam.. Bu iddaa da ki bir maç değil ki.. Bu bir hayat ya tutarsa dediğim bir şey değil ki.. Ben herkes gibi hayatını kendi standartlarına göre yaşayan yada yaşamak isteyen bir insanım işte.. Hayırlısı olsun bu kararımın.. Umarım bu kararıma vesile olan insanlar yada insanları kesinlikle katıyorum ve sistem batar, yıkılır, paramparça olur..
Şimdi okuyun ve değerlendirin kendi sisteminize göre.. Ne bok yiyecekseniz bensiz bir sistemde benim alehime olan bir yazıdan.. Oldunuz mu mors.. Oldunuz..
Hoşçakalın..
Zamanı geldikçe yazıyorum işte.. Kendinize iyi bakın diyeceğim ama zor :) umarım çevrenizdeki insanlar size iyi bakar. :) Bu doğrusu bence :)